Deterjan nedir ? nasıl üretilir ? nerde ortaya çıkmıştır ?
deterjan tarihi ? deterjan hakkında bilmediklerimi neler ? deterjan türleri ?
deterjan markları neler ? bu soruların cevaplarını vermeye çalışacağız.
Temizlik amacıyla kullanılan kimyasal maddelere deterjan adı
verilir. Deterjan, petrol türevlerinden elde edilen, temizleme, arıtma
özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal madde,
arıtıcıdır. Deterjanın, kelime anlamı kir sökücü olup sabun dışındaki
temizleyicilerin tümünü kapsar. Yüzey aktif özelliği nedeniyle temizleme
işlerinde kullanılan, içinde yardımcı kimyasal maddeler de bulunduran
karışımlara deterjan denilmektedir.
Günlük yaşamda çok yaygın olarak kullanılan sıvı ya da toz deterjanların üretimi günümüzde büyük bir sanayi dalı oluşturmaktadır. Başka bir temizlik maddesi olan sabunlarla deterjanlar arasındaki başlıca fark, sabunların hayvansal ve bitkisel yağlar içermesi, deterjanların ise yağ yerine petrokimya ürünlerinden yapılmasıdır. Deterjan üretimiyle ilgili ilk çalışmalar 1916'da gerçekleştirildi. II. Dünya Savaşı sırasında hayvansal ve bitkisel yağların kıtlığı deterjanların gelişmesini hızlandırdı. 1950' lerde alkilbenzeninden yapılan, temizleme gücü yüksek deterjanlar piyasaya çıktı.
Deterjan üretiminde uygulanan en yaygın yöntem alkilbenzeni sülfolamaktır. Bu yöntemde alkilbenzen ve sülfürik asit sülfolama soğutucusunda tepkimeye sokulur. Daha sonra asit seyreltilir ve ayrılır. Meydana gelmiş olan alkilbenzen sülfonat, sudkostik (sodyum hidroksit) çözeltisiyle nötrleştirilerek bir bulamaç elde edilir. Deterjana belirli özellikler kazandırmak için bu bulamaca çeşitli maddeler katılır. Suyu yumuşatmak için fosfatlar, toz deterjanın topaklaşmaması için sodyum sülfat ve sodyum silikat, kiri su içinde asıltı halinde tutmak için selüloz ve ayrıca köpüğü denetim altında tutacak maddeler ile renk vericilerin katıldığı bulamaç kurutma kulesinde sıcak havayla kurutulur. Koku vermek için parfüm, beyazlatıcı olarak da sodyum perborat katılan toz daha sonra elekten geçirilir ve kutulara doldurulur. Sıvı deterjanlar da buna benzer ama daha basit bir yöntemle üretilir.
Deterjanın temizleyici etkisinin bir nedeni suyun yüzey gerilimini azaltarak temizlenecek nesnenin içine suyun iyice girmesini sağlamasıdır. Ayrıca, deterjan kir parçacıklarının ve yağların oldukları yerden çıkmasını kolaylaştırır ve onların yeniden çökmesini önler. Bir tür protein olan enzimleri içeren "biyolojik" deterjanlar, yağ ve katı kirlerden daha zor temizlenen ter ve kan lekelerini de temizleyebilir.
Deterjanlar sert sularda bile kolayca köpürür. Atık sulardaki deterjan köpükleri arıtma tesislerinde ayrıştırılamaz ve bu suların akıtıldığı akarsu ve denizlerde kirlenmeye neden olur. Bu nedenle günümüzde Türkiye ile birlikte dünyanın birçok ülkesinde "yumuşak" deterjan denen kolay ayrışabilir deterjanların üretimine geçilmiştir. Bunlar bakterilerin etkinliğiyle bileşenlerine ayrılır ve doğal çevreyi daha az kirletir.
Tarihi
İlk deterjan üretimi 1917 yılında yapılmıştır. Alman kimyacı F. Günther, naftalini alkilleştirerek elde ettiği maddeyi sülfonlamış ve böylece ilk deterjanın aktif maddesini elde etmiştir. Bunu sonraki yıllarda özellikle Alman kimyacıların araştırmaları takip etmiş ve 1932 yılında Henkel'in Fewa ve Procter and Gamble'ın Dreft markalarıyla piyasaya çıkardığı yağ alkolü sülfatı bazlı deterjanlar ilk deterjanlar olarak tarihe geçmiştir.
Bugün batıda üretilen deterjanların %50-60'ı endüstride ve temizlik amacıyla büyük kuruluşlarda, %25-30'u temizlik amacıyla evlerde ve geri kalanı kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin formülasyonlarında kullanılmaktadır.
Günlük yaşamda çok yaygın olarak kullanılan sıvı ya da toz deterjanların üretimi günümüzde büyük bir sanayi dalı oluşturmaktadır. Başka bir temizlik maddesi olan sabunlarla deterjanlar arasındaki başlıca fark, sabunların hayvansal ve bitkisel yağlar içermesi, deterjanların ise yağ yerine petrokimya ürünlerinden yapılmasıdır. Deterjan üretimiyle ilgili ilk çalışmalar 1916'da gerçekleştirildi. II. Dünya Savaşı sırasında hayvansal ve bitkisel yağların kıtlığı deterjanların gelişmesini hızlandırdı. 1950' lerde alkilbenzeninden yapılan, temizleme gücü yüksek deterjanlar piyasaya çıktı.
Deterjan üretiminde uygulanan en yaygın yöntem alkilbenzeni sülfolamaktır. Bu yöntemde alkilbenzen ve sülfürik asit sülfolama soğutucusunda tepkimeye sokulur. Daha sonra asit seyreltilir ve ayrılır. Meydana gelmiş olan alkilbenzen sülfonat, sudkostik (sodyum hidroksit) çözeltisiyle nötrleştirilerek bir bulamaç elde edilir. Deterjana belirli özellikler kazandırmak için bu bulamaca çeşitli maddeler katılır. Suyu yumuşatmak için fosfatlar, toz deterjanın topaklaşmaması için sodyum sülfat ve sodyum silikat, kiri su içinde asıltı halinde tutmak için selüloz ve ayrıca köpüğü denetim altında tutacak maddeler ile renk vericilerin katıldığı bulamaç kurutma kulesinde sıcak havayla kurutulur. Koku vermek için parfüm, beyazlatıcı olarak da sodyum perborat katılan toz daha sonra elekten geçirilir ve kutulara doldurulur. Sıvı deterjanlar da buna benzer ama daha basit bir yöntemle üretilir.
Deterjanın temizleyici etkisinin bir nedeni suyun yüzey gerilimini azaltarak temizlenecek nesnenin içine suyun iyice girmesini sağlamasıdır. Ayrıca, deterjan kir parçacıklarının ve yağların oldukları yerden çıkmasını kolaylaştırır ve onların yeniden çökmesini önler. Bir tür protein olan enzimleri içeren "biyolojik" deterjanlar, yağ ve katı kirlerden daha zor temizlenen ter ve kan lekelerini de temizleyebilir.
Deterjanlar sert sularda bile kolayca köpürür. Atık sulardaki deterjan köpükleri arıtma tesislerinde ayrıştırılamaz ve bu suların akıtıldığı akarsu ve denizlerde kirlenmeye neden olur. Bu nedenle günümüzde Türkiye ile birlikte dünyanın birçok ülkesinde "yumuşak" deterjan denen kolay ayrışabilir deterjanların üretimine geçilmiştir. Bunlar bakterilerin etkinliğiyle bileşenlerine ayrılır ve doğal çevreyi daha az kirletir.
Tarihi
İlk deterjan üretimi 1917 yılında yapılmıştır. Alman kimyacı F. Günther, naftalini alkilleştirerek elde ettiği maddeyi sülfonlamış ve böylece ilk deterjanın aktif maddesini elde etmiştir. Bunu sonraki yıllarda özellikle Alman kimyacıların araştırmaları takip etmiş ve 1932 yılında Henkel'in Fewa ve Procter and Gamble'ın Dreft markalarıyla piyasaya çıkardığı yağ alkolü sülfatı bazlı deterjanlar ilk deterjanlar olarak tarihe geçmiştir.
Bugün batıda üretilen deterjanların %50-60'ı endüstride ve temizlik amacıyla büyük kuruluşlarda, %25-30'u temizlik amacıyla evlerde ve geri kalanı kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin formülasyonlarında kullanılmaktadır.
Deterjan Markaları;
feyri ,alo,omo,mr mucle, cif,ariel,finish,pril,bingo,calgo,ace,persil
feyri ,alo,omo,mr mucle, cif,ariel,finish,pril,bingo,calgo,ace,persil
- Kompleksleştiriciler
- Ağartıcılar
ve Stabilizatörler
- Korozyon
önleyiciler
- Optik
beyazlatıcılar
- Kolloidal
taşıyıcılar
- Köpük
ayarlayıcılar
- Dolgu
maddeleri (nem çekiciler ve topaklamayı önleyiciler)
- Dezenfektanlar
- Parfüm
- Ovucular,
enzimler ve diğer aktif madde katkıları ve hidroklorikasit